Varlığının yaratılışına mutlu olduğum nadir lezzetlerdendir Simit. Nam-ı diğer "gevrek". Tahmin edersiniz ki bu satırları yazan bir İzmirli :)) O zaman niye gevrek kebabı değil de simit kebabı diye soranlara da, tarif bana ait değil efendim derim. Sıradan bir cumartesi günü hiç doymayacakmışcasına kucak dolusu alınan simitleri herkes hacmi kadar tüketir ve kalanlar pazar günü elimizde patlar. Yenilerine göz kırparkeeeen ;) zihin zorlanır ve bir yerlere not edilen tarif hemen saklandığı yerden çıkarılır ve simitleri dilimleyerek işe koyulunur. Evin erkekleri bu sıcakta dışarı çıkmak zorunda kalmadığından mutlu, yeni bir lezzet dünyasıyla tanıştıklarından heyecanlı ve tabiki karınlarını doyurduklarından mütevellit huzurlular. Daha ne isterim ki..
Mümkün olduğunca elimizdeki yiyecekleri atmadan evvel değerlendirmeye çalışmalı. Şekli ne olursa olsun, dünya da gıdaların bayat hallerine bile muhtaç insanların yaşadığını unutmamalı ve israftan kaçınmalı.
Ya da kalan ekmek, gevrek, yemek her ne ise, hazır tavuk veya et bulyonu sulandırıp ekmekleri ıslatarak, dışarıdaki dört ayaklı canlılarımızın karnını doyurarak, yaşamalarına fırsat vermeli. Ve tabiki bir kap su lütfen!!!
Bunlar naçizane birkaç tavsiye güzel insanlar. Tarif için umutsepetim.com yazarı Zeliha'ya çok teşekkürler ve sevgiler...
Malzemeler:
2 adet bayat simit,
2 yumurta,
2 çorba kaşığı zeytinyağı,
Sucuk dilimleri,
Kırmızı biber,
1 çorba kaşığı tereyeğı,
1 çay bardağı rendelenmiş kaşar peyniri,
Tuz.
Yapılışı;
Yumurtaları
tuz ile iyice çırpın. Üzerine zeytinyağı ile birlikte ince dilimlenmiş
simitleri ekleyip karıştırın ve karışımı fırın tepsisine alın.
Dilerseniz tek kişilik güveç kaplarına paylaştırır ya da benim gibi orta
boy bir fırın kabına tüm malzemeyi yerleştirirsiniz ;) Üzerine ince
dilimlediğimiz sucuk ve biberleri ekleyin. 1 kaşık tereyağını parçalar
halinde koyun, rendelenmiş kaşarı da üzerine serpiştirip, önceden
ısıtılmış 200 derece fırında kızarana kadar pişirin.
Afiyet olsun :)
Afiyet olsun :)